veda

ellerin soğuk
nasırların düşüyor yüreğime

yoksa ben miydim seni terk eden?
sen etmeden evvel
doğurduğunda yedi diyara
anka pençelerimi

musalla taşında sabunu köpürtürken tenine 
düğüm olmuş ellerimi çözen saçın mıydı
son kez dağlarken şefkatini düşüme
kimindi o yeşil kanayacak gözler?

yara olan bedenin değil, hadi
artık keşkeler saracak isevi zamanları

vaktin geldiğinde fısır fısır gölgeler
sarmal yeni gelinler

susun artık, yeter susun 
beyaza kapaklanan taşlar
ağır yakıyor gökyüzünü ağıtlarınız

hadi anne, ne olur söyle
hangi yalan ellerini ısıtır?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

senden içe

yıllarca