Kayıtlar

Şubat, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

düşmüş melek I

I "ben miyim o?" incecik bir ses büyük karanlık odanın içinde tınlamıştı. boşluğa düşmüş bir sesti bu, dursuz duraksız da düşmeye mahkumdu, sonsuz boşluğun içinde.  gözlerini kapadı, bir yanıtın gelmesini beklemiyordu. gelme olasılığı dahi dehşete düşürüyordu.  "insanlığın binlerce yıldır aklını çelmiş, adına inanılmaz efsanelerin ve kitapların yazıldığı, herkesin korkulu rüyası, kötülüklerin baştan çıkarıcı efendisi, yaradana arszıca meydan okumuş veli nimet bilmez densiz ben miyim?"  kimsenin duymadığı bu soruyu, içinden çığlıklar atarak sormuştu. yanıtsız kalmasını diledi. yanıt gelseydi, ne yapardı? bir yandan da bir yanıt gelsin istiyordu. hala çıldırmadığını, yaşadıklarının gerçek olduğunu bildirecek herhangi bir şey. tutunmak istiyordu o gelecek yanıta.  "insanlığı binlerce yıldır baştan çıkarmış, tanrı'ya pabucunu ters giydirmiş, değişimin devrimle başladığını var oluşun öncesinde görmüş yegane deha da diyebilirsin" diye inledi başka

konuşmalar 3

- hala bekliyorsun. - yok, vazgeçtim. godot çıktı mübarek. - vazgeçişlerle de yol alınır. - teslimiyet - koşulsuz. - kayboldum - bulmanın koşulu. - her yer masmavi - kırmızı canını yakardı. - mavi de yakıyor - ama aldıkça azalıyorsun - mavileşebilsem - o zaman sen olmazsın! - sen olsam? - dün bendin, yarın hiç olmalısın. - bugün? - ne dün var, ne de yarın! - bugün? - şu an! - o halde zaten hep senim. - ve hep hiçsin. - neden piç gibi hissediyorum? - gibi! - hissss - zan! - galiba hala bekliyorum. - galiba!

konuşmalar 2

- geç kaldın! - hiç gelmedim ki. - bir daha da gidemeyeceksin. - o halde neyi bekliyorsun? - hemen değil, ağır ağır başlamalı azap. - daha da büyük olsun korku. - beni tanıyorsun. - kendimi tanıyorum. - ... - gözlerinin kızıllığında kalsın aşk. - şiir mi söyleyeceksin? biliyorsun burada faydası yok şiirin. - fayda? zarar versin istiyorum. - sen benden de betersin. - azabın ustası ben olacağım, tahtından edeceğim seni. - onur duyarım, tehditlerin hoş gelmiş. - azar azar. - hadi git artık.

konuşmalar 1

- alıp başını gitmeli! - nereye? - neresi olduğu fark etmez, sadece gitmeli. - seni kurtaracak mı bu gidiş? - kurtarmak? kurtarılmayı kim ister? - hah, olmayana özlem! - olan nasıl özlensin? - belkilere haksızlık değil mi? - belkiler yorucu. vakit kaybettirici, yoldan alıkoyucu. - ha evet, gitmeli demiştin. - uzaklara. - ya kendinden? - kendi içinde uzaklara. - diagonal. - pi ekseninde. - senin durumun vahim! - güzel olan da bu! - yaşasın mazohizm! - yaşasın manyaklık! - geri döneceksin?! - her zaman! - başa döneceksin! - ya hiç gitmediysem?

sabAh denİzi

sabAh saklı kaldı aldı geceyi koynundan aldı yanakları günEşin zarif bir kıpırtısına yüzeyinin denizinde yelkovan aşkı yakacaktı grisini hadi al beni poseidon galata görünmeden dalgalarında bulut hepsini bilirdi de sabah aldı usulca dudağıyla son ışığını emerken denizin

gök

dehlizindeydi henüz yanan gök gök olduğunu bilmeden kavuşuyordu cehennemine gözlerinden aksaydı ölüm yeniden bulurdu masumiyetini almadan mavisini kızıl gardiyanlar ama uzaktı tanrısı bilmiyordu uçsuz bucaksızlığını ebedi işkencesinde ninni söyleselerdi zebaniler şefkatle belki yok sayardı acıyı belki sezinlerdi sevdayı hangi güneşte yitirdi kanatlarını? belli ki yanacaktı devasa buzulunda bu çölün gece sarmayacaktı yaralarını ama hala hala bekliyordu...

yok

akşam kor olmuş düşÜ(Ş)yordu yalnızlığa ateşine dönen soluksuz azap yeniden yarılanırken çivisi çıkmış bir oğul dönüyordu kendi etrafında yaratıyordu dağ ardına dağ, yaktıkça fırtına ellerini eşeleniyodu sular kana bulanan yüreğiyle hadi birkez daha birkaçkez daha yarAlıyordu güneşini eriten balmumu sarmasın mavi ulaşmasın aşk yoluna tutsaktı, aksaktı yaşamadığı dünlerin öncesine sabahı bulmayacaktı irinli umutlarıyla saçı sakalı karışmış yuvarlayacaktı yeniden yineleten kayasını sonsuzluğa sırt çevirerek